Rotator Manşet Hastalıklarında Klinik Testler
Rotator manşet kompleksi, scapula üzerinde bulunan dört kastan kaynaklanan, humerus başını saran bir grup tendon olarak tanımlanır. Bu kaslar, subskapularis, supraspinatus, infraspinatus ve teres minör, elin işlevi için glenohumeral eklem ile birlikte sinerji içinde hareket eder. Başlıca rolleri, glenoid yüzeyde humerus başını stabilize etmek gibi görünmekte ve gerekli tüm farklı hareket düzlemlerinde humeral başın dönerken bunun merkezde kalmasını sağlamaktır. Daha üstte yerleştirilmiş tendon liflerinin işlevi, hem humerus başının abdüksiyon başlangıcına yardım ediyor hem de omuz kolu kaldırmaya devam ederken humeral başın kraniyal çevrilmesine direniyor gibi görünmektedir. Bu nedenle, tendon kompleksinin herhangi bir işlev bozukluğunun, kol aktif olarak kaldırıldığında humeral başın yukarı doğru hareketine yol açması muhtemeldir, bu da hem tendonun üst yüzeyinde hem de alt yüzeyde araya yerleştirilmiş subakromiyal bursada kaçınılmaz olarak artan bir temas basıncına neden olacaktır.
Subakromiyal Sıkışma
Sıkışma sendromu, omuz abdüksiyonu boyunca yaşanan ağrı ile karakterizedir. Bunun, omzun aktif hareketiyle ilişkili bir durum olduğu (sonuçta, hasta hiçbir zaman işlevsel olarak kolu pasif olarak kaldırmaz), dolayısıyla subakromiyal yapılar akromiyon ve korakoakromiyal bağ ile aktif olarak temasa geçtiğinde ortaya çıktığı söylenebilir.
Subakromiyal sıkışma sendromu için en sık kullanılan iki test Neer Bulgusu ve Hawkins-Kennedy testidir.
Neer Bulgusu
Bu test, scapula stabilize edilmiş haldeyken kolun pasif abdüksiyonu sırasında ağrının oluşup oluşmadığını gösterir, muayene eden kişi kol iç rotasyon halinde skapular düzlemde kolu kaldırır. Tek elle skapular rotasyon engellenirken, hastanın kolu skapular hareket açıklığında yukarı kaldırılır. Ağrı olursa test pozitiftir. İlk olarak 1977'de tanımlandı.
Hawkins-Kennedy testi
1980 yılında tanımlanan bu test yine pasif bir testtir, muayene eden kişi hastanın kolunu skapular düzlemde 90 ° konumlandırır, dirsek 90 ° fleksiyona alınır ve kol pasif olarak iç rotasyona alınır. Bu manevra sırasında ağrı oluşması testin pozitif olduğunun göstergesidir.
Yocum Testi
Hastanın kolu addüksiyona, dirseği fleksiyona getirilerek hastanın eli sağlam omuz üzerine konur ve hastadan dirseğini yukarı doğru kaldırması istenir. Bu manevra sırasında ağrı hissedilirse test pozitif kabul edilir.
Rotator Manşet Hastalığı
Rotator manşet hastalığını teşhis etmeyi amaçlayan testler çoktur. Muayene eden kişi, tendonun bütünlüğünü belirlemek için manşonu oluşturan bireysel tendonları ayırmaya çalışmalıdır. Rotator manşet kompleksi boyunca bağlanma etkileri nedeniyle bireysel tendonların gerçek izolasyonu neredeyse imkansızdır. Bunun istisnası, subsapularis'i izole etme yeteneği gibi görünmektedir.
Bu testlerden kaynaklanan ağrı, tendinit / yırtık veya subakromiyal sıkışma sonucu olabilir. Tendinit ile küçük bir yırtık (kısmi kalınlık veya tam kalınlık) arasında ayrım yapmak genellikle zordur. Bir tendonun önemli bir kısmını içeren yırtıklar, zayıflık belirtileri gösterme eğiliminde olacaktır, ancak klinisyen, büyük bir rotator manşet defekti varlığında bile, hastanın hala yalnızca hafif belirtiler gösterebileceğinin farkında olmalıdır. Bu, omzun çevresindeki sağlam kaslar ile rotator manşetin bir kısmının yokluğunu telafi etme kabiliyetinin bir sonucudur.
Jobe Testi ( Empty Can)
İlk olarak 1983'te tanımlanmıştır. Bu, dejeneratif manşet hastalığı düşünüldüğünde en sık etkilenen tendon olan supraspinatus'u (supraspinatusun deltoidden tam olarak izole edilmesi zordur) tercihli olarak test etmeyi amaçlamaktadır. Kolu, supraspinatus tendonu, kol aşağı doğru itilirken maksimum baskı altına girecek şekilde konumlandırır, muayenede ağrı, güçsüzlük veya her ikisinin birden olmasına bakılır. Bununla birlikte, supraspinatusu tamamen izole etmez ve infraspinatusun ön kısmındaki bazı lifler de test edilir.
Kol, skapular düzlemde 90 ° fleksiyona getirilir ve önkol maksimum pronasyondur, böylece omuz eklemi iç rotasyona alınır. (klasik 'başparmak aşağı' pozisyonu). Bu iç rotasyon konumu, deltoidin hareketini dezavantajlı kılar, bu nedenle supraspinatus testinin doğruluğunu artırır. Kola baskı uygulanır ve herhangi bir ağrı veya halsizlik kaydedilir. Bu, tek taraflı olarak veya karşılaştırma için aynı anda test edilen her iki kolla yapılabilir. Bazı klinisyenler, testi yaparken omuzda daha az fleksiyon olmasını tercih eder.
Dış Rotasyon Gecikme Testi
1996'da Hertel, bir infraspinatus yırtığını teşhis etmek için 'dış rotasyon gecikme işaretini' tanımladı. Bu test posterosuperior ve posterior manşet elemanlarını incelemeyi amaçlamaktadır. Başlangıçta infraspinatus'u değerlendirmek için tarif edilmiştir. Kol 20 ° fleksiyonda ve dirsek 90 ° bükülmüş olarak tutulur. Ön kol pasif olarak dışarıdan maksimum aralığına döndürülür ve serbest bırakılır. Kol birkaç derece bile olsa başlangıç pozisyonuna geri düşerse, bir gecikme olduğu söylenir ('gecikme işareti'). Hastanın kolu tamamen dış rotasyonda tutabilme yeteneği, çoğunlukla infraspinatus olmak üzere manşet yapılarının etkinliğini ifade eder, ancak ileri fleksiyon unsuru ile testte supraspinatus aktivitesi de vardır ve hiç gecikme kaydedilmese bile ağrı mevcut olabilir.
Patte Testi
Kollar 90° abdüksiyonda, dirsekler 90° fleksiyonda tutulurken hastanın dirence karşı kollarını dış rotasyona getirmesi istenir. Ağrı veya güçsüzlük nedeni ile zorlanma infraspinatus tendonu lezyonunu göstermektedir.
Hornblower Testi
Kol, muayene eden kişi tarafından 90 ° abdüksiyon ve maksimum dış rotasyonda pasif olarak yerleştirilir. Hastaya, muayene eden kişi bilek üzerindeki tutuşu serbest bıraktığında elini boşlukta tutmaya çalışması talimatı verilir. Hastanın kolu öne doğru düşerse, bu pozitif bir testtir ve teres minor- infraspinatusun belirgin zayıflığını gösterir. Hasta kolun pozisyonunu koruyabilirse, ön kola hafifçe ileri doğru bastırmak ağrıya neden olabilir ve infraspinatusu içeren küçük bir yırtığın varlığını gösterir.
Abdominal Kompresyon Testi
İç rotasyonu azalmış hastalarda bakılır. Hasta elinin ayası ile karnına bası yapar. Eğer subskapularis kası sağlam ise, hastanın dirseği gövdesinin arkasına düşmez yani gövdesinin önünde kalır. Eğer kas yırtık ise, dirsek gövdenin arkasına düşer.
Gerber Lift Off Testi
Hastadan elini palmar yüzü dışa bakacak şekilde orta lomber bölgeye getirmesi istenir. El yatay yönde aktif itme yaparken karşı yönde direnç uygulanır. El sakruma geri düşerse, bu subskapularisin zayıflığını gösterir. Güçsüzlük veya ağrı oluşması durumunda test pozitif kabul edilir.
Kaynakça
1)Phillips N. Tests for diagnosing subacromial impingement syndrome and rotator cuff disease. Shoulder Elbow. 2014;6(3):215-221. doi:10.1177/1758573214535368
2)Şengül, Mustafa, et al. "Omuz Ağrılı Hastalarda Klinik Testlerin Tanısal Performanslarının Araştırılması." Turkish Journal of Physical Medicine & Rehabilitation/Turkiye Fiziksel Tip ve Rehabilitasyon Dergisi 60.3 (2014).
Rotator manşet kompleksi, scapula üzerinde bulunan dört kastan kaynaklanan, humerus başını saran bir grup tendon olarak tanımlanır. Bu kaslar, subskapularis, supraspinatus, infraspinatus ve teres minör, elin işlevi için glenohumeral eklem ile birlikte sinerji içinde hareket eder. Başlıca rolleri, glenoid yüzeyde humerus başını stabilize etmek gibi görünmekte ve gerekli tüm farklı hareket düzlemlerinde humeral başın dönerken bunun merkezde kalmasını sağlamaktır. Daha üstte yerleştirilmiş tendon liflerinin işlevi, hem humerus başının abdüksiyon başlangıcına yardım ediyor hem de omuz kolu kaldırmaya devam ederken humeral başın kraniyal çevrilmesine direniyor gibi görünmektedir. Bu nedenle, tendon kompleksinin herhangi bir işlev bozukluğunun, kol aktif olarak kaldırıldığında humeral başın yukarı doğru hareketine yol açması muhtemeldir, bu da hem tendonun üst yüzeyinde hem de alt yüzeyde araya yerleştirilmiş subakromiyal bursada kaçınılmaz olarak artan bir temas basıncına neden olacaktır.
Subakromiyal Sıkışma
Sıkışma sendromu, omuz abdüksiyonu boyunca yaşanan ağrı ile karakterizedir. Bunun, omzun aktif hareketiyle ilişkili bir durum olduğu (sonuçta, hasta hiçbir zaman işlevsel olarak kolu pasif olarak kaldırmaz), dolayısıyla subakromiyal yapılar akromiyon ve korakoakromiyal bağ ile aktif olarak temasa geçtiğinde ortaya çıktığı söylenebilir.
Subakromiyal sıkışma sendromu için en sık kullanılan iki test Neer Bulgusu ve Hawkins-Kennedy testidir.
Neer Bulgusu
Bu test, scapula stabilize edilmiş haldeyken kolun pasif abdüksiyonu sırasında ağrının oluşup oluşmadığını gösterir, muayene eden kişi kol iç rotasyon halinde skapular düzlemde kolu kaldırır. Tek elle skapular rotasyon engellenirken, hastanın kolu skapular hareket açıklığında yukarı kaldırılır. Ağrı olursa test pozitiftir. İlk olarak 1977'de tanımlandı.
Hawkins-Kennedy testi
1980 yılında tanımlanan bu test yine pasif bir testtir, muayene eden kişi hastanın kolunu skapular düzlemde 90 ° konumlandırır, dirsek 90 ° fleksiyona alınır ve kol pasif olarak iç rotasyona alınır. Bu manevra sırasında ağrı oluşması testin pozitif olduğunun göstergesidir.
Yocum Testi
Hastanın kolu addüksiyona, dirseği fleksiyona getirilerek hastanın eli sağlam omuz üzerine konur ve hastadan dirseğini yukarı doğru kaldırması istenir. Bu manevra sırasında ağrı hissedilirse test pozitif kabul edilir.
Rotator Manşet Hastalığı
Rotator manşet hastalığını teşhis etmeyi amaçlayan testler çoktur. Muayene eden kişi, tendonun bütünlüğünü belirlemek için manşonu oluşturan bireysel tendonları ayırmaya çalışmalıdır. Rotator manşet kompleksi boyunca bağlanma etkileri nedeniyle bireysel tendonların gerçek izolasyonu neredeyse imkansızdır. Bunun istisnası, subsapularis'i izole etme yeteneği gibi görünmektedir.
Bu testlerden kaynaklanan ağrı, tendinit / yırtık veya subakromiyal sıkışma sonucu olabilir. Tendinit ile küçük bir yırtık (kısmi kalınlık veya tam kalınlık) arasında ayrım yapmak genellikle zordur. Bir tendonun önemli bir kısmını içeren yırtıklar, zayıflık belirtileri gösterme eğiliminde olacaktır, ancak klinisyen, büyük bir rotator manşet defekti varlığında bile, hastanın hala yalnızca hafif belirtiler gösterebileceğinin farkında olmalıdır. Bu, omzun çevresindeki sağlam kaslar ile rotator manşetin bir kısmının yokluğunu telafi etme kabiliyetinin bir sonucudur.
Jobe Testi ( Empty Can)
İlk olarak 1983'te tanımlanmıştır. Bu, dejeneratif manşet hastalığı düşünüldüğünde en sık etkilenen tendon olan supraspinatus'u (supraspinatusun deltoidden tam olarak izole edilmesi zordur) tercihli olarak test etmeyi amaçlamaktadır. Kolu, supraspinatus tendonu, kol aşağı doğru itilirken maksimum baskı altına girecek şekilde konumlandırır, muayenede ağrı, güçsüzlük veya her ikisinin birden olmasına bakılır. Bununla birlikte, supraspinatusu tamamen izole etmez ve infraspinatusun ön kısmındaki bazı lifler de test edilir.
Kol, skapular düzlemde 90 ° fleksiyona getirilir ve önkol maksimum pronasyondur, böylece omuz eklemi iç rotasyona alınır. (klasik 'başparmak aşağı' pozisyonu). Bu iç rotasyon konumu, deltoidin hareketini dezavantajlı kılar, bu nedenle supraspinatus testinin doğruluğunu artırır. Kola baskı uygulanır ve herhangi bir ağrı veya halsizlik kaydedilir. Bu, tek taraflı olarak veya karşılaştırma için aynı anda test edilen her iki kolla yapılabilir. Bazı klinisyenler, testi yaparken omuzda daha az fleksiyon olmasını tercih eder.
Dış Rotasyon Gecikme Testi
1996'da Hertel, bir infraspinatus yırtığını teşhis etmek için 'dış rotasyon gecikme işaretini' tanımladı. Bu test posterosuperior ve posterior manşet elemanlarını incelemeyi amaçlamaktadır. Başlangıçta infraspinatus'u değerlendirmek için tarif edilmiştir. Kol 20 ° fleksiyonda ve dirsek 90 ° bükülmüş olarak tutulur. Ön kol pasif olarak dışarıdan maksimum aralığına döndürülür ve serbest bırakılır. Kol birkaç derece bile olsa başlangıç pozisyonuna geri düşerse, bir gecikme olduğu söylenir ('gecikme işareti'). Hastanın kolu tamamen dış rotasyonda tutabilme yeteneği, çoğunlukla infraspinatus olmak üzere manşet yapılarının etkinliğini ifade eder, ancak ileri fleksiyon unsuru ile testte supraspinatus aktivitesi de vardır ve hiç gecikme kaydedilmese bile ağrı mevcut olabilir.
Patte Testi
Kollar 90° abdüksiyonda, dirsekler 90° fleksiyonda tutulurken hastanın dirence karşı kollarını dış rotasyona getirmesi istenir. Ağrı veya güçsüzlük nedeni ile zorlanma infraspinatus tendonu lezyonunu göstermektedir.
Hornblower Testi
Kol, muayene eden kişi tarafından 90 ° abdüksiyon ve maksimum dış rotasyonda pasif olarak yerleştirilir. Hastaya, muayene eden kişi bilek üzerindeki tutuşu serbest bıraktığında elini boşlukta tutmaya çalışması talimatı verilir. Hastanın kolu öne doğru düşerse, bu pozitif bir testtir ve teres minor- infraspinatusun belirgin zayıflığını gösterir. Hasta kolun pozisyonunu koruyabilirse, ön kola hafifçe ileri doğru bastırmak ağrıya neden olabilir ve infraspinatusu içeren küçük bir yırtığın varlığını gösterir.
Abdominal Kompresyon Testi
İç rotasyonu azalmış hastalarda bakılır. Hasta elinin ayası ile karnına bası yapar. Eğer subskapularis kası sağlam ise, hastanın dirseği gövdesinin arkasına düşmez yani gövdesinin önünde kalır. Eğer kas yırtık ise, dirsek gövdenin arkasına düşer.
Gerber Lift Off Testi
Hastadan elini palmar yüzü dışa bakacak şekilde orta lomber bölgeye getirmesi istenir. El yatay yönde aktif itme yaparken karşı yönde direnç uygulanır. El sakruma geri düşerse, bu subskapularisin zayıflığını gösterir. Güçsüzlük veya ağrı oluşması durumunda test pozitif kabul edilir.
Kaynakça
1)Phillips N. Tests for diagnosing subacromial impingement syndrome and rotator cuff disease. Shoulder Elbow. 2014;6(3):215-221. doi:10.1177/1758573214535368
2)Şengül, Mustafa, et al. "Omuz Ağrılı Hastalarda Klinik Testlerin Tanısal Performanslarının Araştırılması." Turkish Journal of Physical Medicine & Rehabilitation/Turkiye Fiziksel Tip ve Rehabilitasyon Dergisi 60.3 (2014).