SPOR YARALANMASI NEDİR?
The IOC Spor Yaralanmalarında El Kitabı’na göre spor yaralanması, vücut dokularının egzersiz ya da spor yaparken yaralanması sonucu oluşur. Spor yaralanmaları yaralanmanın mekanizmasına ve semptomlarına göre akut ve overuse (aşırı kullanım) olarak sınıflandırılır. Akut yaralanmalar aniden, overuse yaralanmalar ise yavaş yavaş meydana gelir. Akut yaralanma yüklenme fazı dokunun irreversible deformasyon eşiğine ulaştığında meydana gelir. Overuse yaralanmalar ise yüklenme fazları arasında yeterli toparlanma süresi bırakılmaması sonucu oluşur. Akut yaralanmalar hızın önemli olduğu takım sporlarında, overuse yaralanmalar ise uzun ve monoton antrenman sezonları olan aerobik sporlarda daha yaygındır. Spor yaralanmalarını yumuşak doku yaralanmaları (kıkırdak, kas, tendon, ligament, bursa, fasya, eklem kapsülü) ve kemik doku (fraktürler) olarak da sınıflandırabiliriz.
Ligamentler
Ligamentler kemikleri birbirine bağlayan kolajen dokudan oluşan yapılardır. Eklemlerin pasif stabilizasyonu ve proprioseptif duyu için önemli rol oynar. Eklem kapsülünün içinde (intraartiküler) ya da dışında (extraartiküler)olabilir. Ligamentin tipi total rüptürden sonra iyileşmenin seyri açısından önemlidir çünkü extraartiküler ligamentler direkt olarak kandan beslenebilir ve iyileşme potansiyelleri yüksektir. Tendonların aksine ligamentler daha çok akut travmalar yüzünden yaralanır. Yaralanma mekanizması ani yüklenme sonucu, eklemin ekstrem bir pozisyonda kalmasından kaynaklı ligament gerilmesine bağlıdır. Örneğin ayak bileğindeki inversiyon travmasında lateral ligamentler (primer olarak anterior talofibular ligament) yaralanır.
Grade 1: Mikroskobik düzeydeki yapısal deformitelerdir. Bağ deforme olmuştur, bütünlüğü bozulmamıştır. Lokal hassasiyet vardır fakat instabilite yoktur. Taping yapıldıktan sonra spora devam edilebilir.
Grade 2: Kısmi rüptürlerdir. Ağrı, hassasiyet ve şişlik belirgindir. Sekonder bağ rüptürlerinde instabilite gelişebilir.
Grade 3: Total rüptürdür. Tedavisi cerrahidir. Spora dönüş 6-8 ay sonra olur.
Tendon
Tendonlar kası kemiğe bağlayan konnektif doku (tip1 kollajen) içeren yapılardır. Tendonun elastikiyeti tendonda depolanan kısa yükleme enerjisinin, örneğin atlama aktivitesinde salınmasına izin verir. Tendonun yapısı Figure 1.7’de görüldüğü gibidir. Tendonların stres ve deformasyon arasındaki ilişkisi ligamentlere benzer.
Tendon yaralanmaları akut ya da overdose yaralanmalar olabilir. Tendonlar genellikle yüzeysel oldukları için penetran yöntemlerle de yaralanabilirler.Tendon tolerasyon yeteneğinin üzerinde bir kuvvete maruz kalırsa kopmalar meydana gelebilir. Bunlar genellikle eksantirik kuvvet üretimine bağlı, kısmi ya da total olarak, veya kemik tendon kavşağında meydana gelen avulsiyon kırıkları şeklinde olabilir. Tendonlar, overuse yaralanmalarından en çok etkilenen doku türüdür. Overuse yaralanmalarını tanımlamak için farklı terimler kullanılmaktadır: tendinit (tendon iltihabı), tenosinovit (tendon kılıfı iltihabı), tenoperiostitis (tendon insersiyonları ve kökenleri iltihabı), periostitis (periost iltihabı), ve bursit / hemobursit (bursal inflamasyon, muhtemelen kanama ile).
Kıkırdak
Kıkırdak doku konnektif doku, ekstraselüler matriks, kollajen 2 lifleri, proteoglikan içeren esnek ve güçlü bir yapıdır. En önemli türü hyalin kıkırdakdır. Hyalin kıkırdak sinir, damar veya lenf drenajı içermez. Beslenmesi sinovial sıvıdan difüzyon ile olur. Fibrokartilaj yapı ise eklemlere, tendonlara ve ligamentlere yakın yapılanmıştır ve koruyucu bir yüzey olarak iş görür. Omuzdaki labrum veya dizdeki menisküsler buna örnektir. Hyalin kıkırdak aksine dış yüzeylerinde damarlanma ve sinir içerirler. Örneğin nucleus pulposus sinir açısından menisküsler ise damarlanma açısından zengindir.
Hyalin kıkırdağın yaralanmalardan sonraki iyileşme kapasitesi sınırlıdır. Bu sınırlı damar ve sinir ağından kaynaklanır. Bu rejenerasyon yetersizliği ilerde osteoartrite bile yol açabilir. Fibrokartilaj yapıda da menisküs ve labrum yaralanmaları olabilir. Çoğu yaralanma akuttur ve iyileşme düzeyleri kanlanma düzeylerine bağlıdır. Mesela menisküsün dışı kanlanma açısından iyi durumdayken merkeze doğru kanlanması azalır. Bu yüzden merkezinde oluşan yaralanmaların iyileşme potansiyeli düşüktür.
Kaslar
Kaslar vücut ağırlığımızın büyük bir kısmını oluşturan yapılardır. Kasın yapısında miyofibriller ve protein yapıda filamentler bulunur. Kapillerler fibrillerin etrafını sarar ve bu sayede beslenme sağlanır.
Kas yaralanmaları genellikle iki şekilde ortaya çıkar: gerilme rüptürleri (strainler) ve kontüzyonla (ezilme) sonuçlanan direkt travmalar. Ek olarak, bazen özellikle eksentirik antrenmalar sonrasında aşırı yüklenmeye bağlı olarak bazı ağrılı sendromlar ortaya çıkabilir. Buna gecikmiş kas ağrısı sendromu denir. Hücre seviyesinde yaralanmalardır ve yaygın ağrıya sebep olur. Tonus artışı, şişlik, ağrı ve hareket kısıtlılığı ile karakterizedir.
Strainler, genellikle eksentirik kasılmalar sonucunda oluşur. Muskulotendinöz bileşke ve etrafında yaralanma oluşur. Hamstringler, gastrocnemius, biceps brachii ve rectus femoris gibi biartriküler kaslar daha çok yaralanır.
Kontüzyonlar genellikle quadricepste meydana gelir. Tek ve yüksek enerjili travmalara maruz kalınması sonucu kastaki doku bütünlüğü bozulur. Bu yüzden hematom oluşur. Bu hematom intermusküler ya da intramusküler olabilir. İntramusküler hematomlar lokal ve palpe edilebilirdir. İyileşmesi zordur, damar ve sinir sistemi olumsuz etkilenebilir. Kompartman basıncının 30mmHg’dan fazla olduğu durumlarda fasyatomi yapılır. İhmal edilirse kompartman sendromu veya miyositis ossifikans gibi kötü tablolara yol açabilir. İntermusküler hematom ise fasya içinde meydana gelen kanamalardır. Hematom kas hareketi ve yer çekimi ile yer değiştirebilir.
Grade 1 (Mild): Az sayıda lif yaralanmıştır. Güç veya ROM kaybı yoktur. Ağrı lokalizedir. Ödem ve kanama minimaldir. Dirençli harekette ağrı vardır fakat germe ağrısızdır.
Grade 2(Moderate): Birkaç lif yaralanmıştır. Akut ve belirgin ağrıya şişlik eşlik eder. Hematom ve ödem oluşur. Güç azalmıştır ve hareket ağrıyla sınırlıdır.
Grade 3 (Severe): Kas bütünlüğünü kaybetmiştir. Ciddi derecede ağrı, şişlik, ve fonksiyon kaybı vardır.
AKUT YARALANMALARA MÜDAHALE- PRICE/ POLICE/ PEACE AND LOVE PRENSİBİ
Akut yaralanmalar spor ya da egzersiz sırasında aniden oluşup vücuttaki doku bütünlüğünü kısmen ya da total olarak bozan, kanamalara, inflamasyona ve nörolojik hasarlara sebep olabilen yaralanmalardır. Vücut buna anında ağrı, şişlik, hareket kaybı olarak cevap verir. En belirgin akut yaralanmalar, (kas, ligaman, tendon ya da kemik fark etmeden) travmadan sonra kanama ile karakterizedir. Tedavinin amacı yumuşak doku yaralanmasının kanamasını durdurmak, ağrıyı azaltmak ve iyileşme koşullarınına yardımcı olmaktır. Akut yaralanmadan sonra kanamayı azaltmak için kullanılan yönteme geleneksel olarak ICE terapi denir. Ice (soğutma), Compression (bir bandajla), Elevation (yaralanmış uzvu). Bu açılım PRICE olarak genişletilmiştir. P, Protection (koruma) ve R Rest’e karşılık gelmektedir. Yakın zamanda Rest, Optimal Loading (optimal yüklenme) olarak güncellenmiştir. Çünkü Rest inaktivite anlamına gelirken sınırlı aktivite rehabilitasyona yardımcı olur. Bu yüzden PRICE prensibi yerini POLICE prensibine bırakmıştır. Bilinmelidir ki tedavi yaralanma oluştuktan sonra olabildiğince çabuk başlamalıdır. Soğutma kanama ve şişliği kontrol altına alarak teşhis koymayı kolaştırır. Tedavi en az iki gün devam etmelidir.
Protection ve Rest / Optimal Loading
Protection’ın amacı ekstra hasar riskini minimuma indirerek kanamayı ve hasarı kontrol altına almaktır. Dinlenme göreceli bir kavramdır. Akut yaralanmalarda, herhangi bir ani aktivite daha fazla kanamayı uyarabilir. Ancak, hemen akut aşamadan sonra amaç, optimal şiddette harekete başlamak ve doku hasarı olmadan fonksiyonu yeniden kazanmaktır. Kas çok vaskülerdir ve kasılma daha fazla kanamayı hızlandırabilir. Ayak bileği veya dizdeki bağlar gibi bağlar daha az vaskülerdir. Koltuk değnekleri ağırlık aktarımı azaltarak ve daha fazla kas aktivitesi sağlamaya yardımcı olabilir. Erken mobilizasyon ve hızlandırılmış rehabilitasyon, özellikle ligaman yaralanmaları için etkilidir.
Cold Tedavisi (Ice)
Sistematik incelemelerden elde edilen en son yüksek kaliteli kanıtlar 2 saate kadar aralıklı olarak 10 dakikalık buz (0 ° C'de eriyen su eritilir) uygulanmasını önerir ve bu tedavi en çok yaralanmadan sonraki 48 saat içinde etkilidir. Potansiyel faydalar arasında vazokonstriksiyonla kanamanın sınırlandırılması, şişliğin azaltılması, inflamasyonun sınırlandırılması, yerel dokuların metabolizmasının yavaşlatılması, böylece hipoksik hasarın azaltılması, lokal anestezik etki ve ağrı azalması ve lokal kas spazmının inhibisyonu bulunur. Oyun alanında buz kullanılırsa, nöromüsküler kontrol üzerindeki etkiler muhtemelen daha fazla yaralanma veya yeniden yaralanma riskini artırabilir. Buz, dolaşım bozukluğu olduğunda dikkatli kullanılmalı ve sinir veya cilt hasarı varsa kullanılmamalıdır. Buz doğrudan uygulanırsa cildi yakabilir ve ağrıyı arttırırsa kullanılmamalıdır.
Compression Tedavisi
Compression yumuşak doku yaralanmalarının ayrılmaz bir parçasıdır. Hematomun büyümesini engelleyen en önemli girişimdir. Direnci arttırarak, lokal kompresyon travmayı takiben kan ekstravazasyonunu azaltır ve büyük kan kaybının olmaması kanamayı ve şişmeyi azaltabilir. Sıkıştırma mantığının çoğu derin ven trombozu (DVT) profilaksisi ve lenfödem yönetimi ile ilgili araştırmalardan çıkarılmıştır ve çok az orijinal araştırma vardır. Bu alandaki birkaç klinik çalışmadan biri, kompresyonun eksantrik egzersizi takiben kreatin kinaz yüksekliğini azalttığını ve hareket kaybını önlediğini, algılanan ağrıyı azalttığını, şişmeyi azalttığını ve kuvvet üretiminin iyileşmesini desteklediğini gösterdi. Dinamik eklemlere kompresyon uygulamak zordur, ancak daha yakın zamanda, bir eklemin şekline göre kalıplanan özel olarak tasarlanmış sıkıştırma manşetleri kullanıma sunulmuştur.
Elevation (Yükseltme)
Elevasyon, yerçekimi etkisinin kan akışını ve şişmeyi azaltabileceği ilkesine dayanır. Elevasyon kaçınılmaz olarak hareketsizlik gerektirir ve sadece distal eklemlerde yararlıdır.
Yumuşak doku hasarından kurtulmada erken rehabilitasyon giderek daha önemli hale gelmiştir ve dinlenme üzerine daha az vurgu yapılmaktadır. Progresif mekanik yüklemenin, kolajen dokunun gücünü ve morfolojik özelliklerini geri kazanma olasılığı daha yüksektir. Gerçekten de, akut ayak bileği zorlanması ve ayak bileği burkulmasının, genellikle harici bir destekle erken ağırlık taşımayı içeren fonksiyonel rehabilitasyonundan sonra, hızlandırılmış rehabilitasyon ile erken mobilizasyon, çoğu burkulma şiddeti türü için hareketsizleştirmeden daha iyidir. Fonksiyonel rehabilitasyon iyileşmeyi (bir tür mekanoterapiyi) teşvik eder, böylece mekanik yükleme doku yapısal değişikliğini destekleyen hücresel tepkilere neden olur. Zor olan, doku iyileşmesi sırasında loading ve unloading arasındaki dengeyi bulmaktır. Optimum Yükleme, erken iyileşmeyi teşvik etmek için erken aktivite anlamına gelir.
Yumuşak Doku Yaralanmalarının PEACE VE LOVE’a İhtiyacı Var
PEACE AND LOVE iyileşmeyi artırmak için hastaları eğitmenin ve psikososyal faktörleri ele almanın önemini ortaya koymaktadır. Anti inflamatuarlar ağrı ve fonksiyon üzerinde faydalar gösterirken, harflerimiz optimum doku onarımı üzerindeki potansiyel zararlı etkilerini işaretler.
P- Protection (Koruma): Kanamayı en aza indirmek, yaralı liflerin gerilmesini önlemek ve yaralanmayı ağırlaştırma riskini azaltmak için hareketi 1-3 gün boyunca kesin veya kısıtlayın. Uzun süreli dinlenme doku gücünü ve kalitesini tehlikeye atabileceğinden, dinlenme en aza indirilmelidir.
E- Elevation(Yükseltme): Dokulardan interstisyel sıvı akışını teşvik etmek için uzuvu kalpten daha yükseğe kaldırın.
A- Avoid (Anti-inflamatuarlardan kaçının): Çeşitli inflamasyon aşamaları hasarlı yumuşak dokuların onarımına yardımcı olur. Bu nedenle, ilaçları kullanarak iltihabı inhibe etmek uzun süreli doku iyileşmesini olumsuz yönde etkileyebilir.
C- Compression (Kompresyon): Bantlama veya bandaj kullanarak eklem içi ödemi ve doku kanamasını sınırlamaya yardımcı olur.
E- Education (Eğitim): Terapistler, hastaları iyileşmeye aktif bir yaklaşımın yararları konusunda eğitmelidir.
İlk günler geçtikten sonra yumuşak dokuların LOVE’a ihtiyacı vardır.
L- Load (Yüklenme): Hareket ve egzersiz ile aktif bir yaklaşım kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları olan hastaların çoğuna yarar sağlar. Mekanik stres erken eklenmeli ve semptomlar izin verir vermez normal faaliyetlere devam edilmelidir. Ağrıyı şiddetlendirmeden optimum yükleme, onarımı, yeniden modellenmeyi teşvik eder, doku toleransını ve tendon, kas ve bağların kapasitesini mekanotransdüksiyon yoluyla güçlendirir.
O- Optimism (İyimserlik): İyimser hasta beklentileri daha iyi sonuçlara ve prognoza yol açar. Felaket, depresyon, ve korku gibi psikolojik faktörler iyileşmenin önündeki engellerdir.
V- Vascularisation (Damarlanma): Kardiyovasküler aktivite kas-iskelet sistemi yaralanmalarının tedavisinde temel taşı temsil eder. Doz konusunda araştırmalara ihtiyaç duyulurken, motivasyonu artırmak ve yaralı yapılara kan akışını arttırmak için yaralanmadan birkaç gün sonra ağrısız aerobik egzersize başlanmalıdır. Erken mobilizasyon ve aerobik egzersiz, fiziksel fonksiyonu iyileştirir, işe geri dönüşü destekler ve kas-iskelet sistemi rahatsızlığı olan kişilerde ağrı kesici ilaç ihtiyacını azaltır.
E- Exercise (Egzersiz): Egzersizler yaralanma sonrası erken hareket kabiliyeti, güç ve propriyosepsiyonu düzeltmeye yardımcı olur. İyileşmenin subakut fazı sırasında optimal onarım sağlamak için ağrıdan kaçınılmalı ve ağrı egzersiz ilerlemeleri için bir rehber olarak kullanılmalıdır.
OVERUSE YARALANMALARINA MÜDAHELE- LOADING PATERNİNİ DEĞİŞTİRME
Aşırı kullanım yaralanmaları spordaki tüm yaralanmaların yaklaşık% 30-50'sini oluşturur. Sporcular, büyük antrenman yükleri (sıklık, süre ve yoğunluk bakımından) üstlendikleri ve antrenmanın tekrarlayıcı olabileceği (uzun mesafeli koşu, bisiklet ve kros kayağı gibi) dayanıklılık sporlarında özellikle savunmasızdır. Aşırı yaralanma, aynı hareketin antrenman ve yarışmada (örneğin tenis, golf, cirit, beyzbol, voleybol) defalarca tekrarlandığı teknik sporlarda ve takım sporlarında da bir sorundur. Tekrarlayan hareket, tartışılmış, lokal doku aşırı yüklenmesine ve muhtemelen mikro rüptüre neden olabilir. Bu mikro rüptürün iyileşmesi için zaman gerekir, ancak iyileşme için yeterli zaman olmadan yaralanma ilerler.
Aşırı kullanımda, akut hasarın aksine, iyi tanımlanmış bir travmatik olay yoktur. Presipitan faktör, genellikle antrenman yükünde (şiddet veya frekans) hızlı artış olan akut bir aşırı yüklenmedir. Tedavi sadece yaralanmayı yönetmekle ilgili değildir, aynı zamanda yaralanmanın gelişimine katkıda bulunan risk faktörlerini de ele almak önemlidir. Bu risk faktörleri dahili veya harici faktörler olarak kategorize edilebilir. Bu faktörlerin, nasıl etkileştiklerinin ve yaralanmanın gelişimine göreceli katkılarının tam olarak anlaşılması, sporcunun ve antrenörün soruna neyin neden olduğunu anlamasını, eğitimi değiştirmesini ve gelecekte ortadan kaldırmasını sağlar. Tedavinin başarılı olması için yükleme düzeninin değiştirilmesi gerekir.
KAYNAKÇA
o Järvinen, T. A., Järvinen, T. L., Kääriäinen, M., Äärimaa, V., Vaittinen, S., Kalimo, H., & Järvinen, M. (2007). Muscle injuries: optimising recovery. Best Practice & Research Clinical Rheumatology, 21(2), 317-331.
o Engebretsen, L., Laprade, R., McCrory, P., & Meeuwisse, W. (2012). The IOC manual of sports injuries: an illustrated guide to the management of injuries in physical activity. John Wiley & Sons
o Dubois, B., & Esculier, J. F. (2020). Soft-tissue injuries simply need PEACE and LOVE.
o Ueblacker, P., Haensel, L., & Mueller-Wohlfahrt, H. W. (2016). Treatment of muscle injuries in football. Journal of sports sciences, 34(24), 2329-2337.
o Bleakley, C. M., Glasgow, P., & MacAuley, D. C. (2012). PRICE needs updating, should we call the POLICE?.
The IOC Spor Yaralanmalarında El Kitabı’na göre spor yaralanması, vücut dokularının egzersiz ya da spor yaparken yaralanması sonucu oluşur. Spor yaralanmaları yaralanmanın mekanizmasına ve semptomlarına göre akut ve overuse (aşırı kullanım) olarak sınıflandırılır. Akut yaralanmalar aniden, overuse yaralanmalar ise yavaş yavaş meydana gelir. Akut yaralanma yüklenme fazı dokunun irreversible deformasyon eşiğine ulaştığında meydana gelir. Overuse yaralanmalar ise yüklenme fazları arasında yeterli toparlanma süresi bırakılmaması sonucu oluşur. Akut yaralanmalar hızın önemli olduğu takım sporlarında, overuse yaralanmalar ise uzun ve monoton antrenman sezonları olan aerobik sporlarda daha yaygındır. Spor yaralanmalarını yumuşak doku yaralanmaları (kıkırdak, kas, tendon, ligament, bursa, fasya, eklem kapsülü) ve kemik doku (fraktürler) olarak da sınıflandırabiliriz.
Ligamentler
Ligamentler kemikleri birbirine bağlayan kolajen dokudan oluşan yapılardır. Eklemlerin pasif stabilizasyonu ve proprioseptif duyu için önemli rol oynar. Eklem kapsülünün içinde (intraartiküler) ya da dışında (extraartiküler)olabilir. Ligamentin tipi total rüptürden sonra iyileşmenin seyri açısından önemlidir çünkü extraartiküler ligamentler direkt olarak kandan beslenebilir ve iyileşme potansiyelleri yüksektir. Tendonların aksine ligamentler daha çok akut travmalar yüzünden yaralanır. Yaralanma mekanizması ani yüklenme sonucu, eklemin ekstrem bir pozisyonda kalmasından kaynaklı ligament gerilmesine bağlıdır. Örneğin ayak bileğindeki inversiyon travmasında lateral ligamentler (primer olarak anterior talofibular ligament) yaralanır.
Grade 1: Mikroskobik düzeydeki yapısal deformitelerdir. Bağ deforme olmuştur, bütünlüğü bozulmamıştır. Lokal hassasiyet vardır fakat instabilite yoktur. Taping yapıldıktan sonra spora devam edilebilir.
Grade 2: Kısmi rüptürlerdir. Ağrı, hassasiyet ve şişlik belirgindir. Sekonder bağ rüptürlerinde instabilite gelişebilir.
Grade 3: Total rüptürdür. Tedavisi cerrahidir. Spora dönüş 6-8 ay sonra olur.
Tendon
Tendonlar kası kemiğe bağlayan konnektif doku (tip1 kollajen) içeren yapılardır. Tendonun elastikiyeti tendonda depolanan kısa yükleme enerjisinin, örneğin atlama aktivitesinde salınmasına izin verir. Tendonun yapısı Figure 1.7’de görüldüğü gibidir. Tendonların stres ve deformasyon arasındaki ilişkisi ligamentlere benzer.
Tendon yaralanmaları akut ya da overdose yaralanmalar olabilir. Tendonlar genellikle yüzeysel oldukları için penetran yöntemlerle de yaralanabilirler.Tendon tolerasyon yeteneğinin üzerinde bir kuvvete maruz kalırsa kopmalar meydana gelebilir. Bunlar genellikle eksantirik kuvvet üretimine bağlı, kısmi ya da total olarak, veya kemik tendon kavşağında meydana gelen avulsiyon kırıkları şeklinde olabilir. Tendonlar, overuse yaralanmalarından en çok etkilenen doku türüdür. Overuse yaralanmalarını tanımlamak için farklı terimler kullanılmaktadır: tendinit (tendon iltihabı), tenosinovit (tendon kılıfı iltihabı), tenoperiostitis (tendon insersiyonları ve kökenleri iltihabı), periostitis (periost iltihabı), ve bursit / hemobursit (bursal inflamasyon, muhtemelen kanama ile).
Kıkırdak
Kıkırdak doku konnektif doku, ekstraselüler matriks, kollajen 2 lifleri, proteoglikan içeren esnek ve güçlü bir yapıdır. En önemli türü hyalin kıkırdakdır. Hyalin kıkırdak sinir, damar veya lenf drenajı içermez. Beslenmesi sinovial sıvıdan difüzyon ile olur. Fibrokartilaj yapı ise eklemlere, tendonlara ve ligamentlere yakın yapılanmıştır ve koruyucu bir yüzey olarak iş görür. Omuzdaki labrum veya dizdeki menisküsler buna örnektir. Hyalin kıkırdak aksine dış yüzeylerinde damarlanma ve sinir içerirler. Örneğin nucleus pulposus sinir açısından menisküsler ise damarlanma açısından zengindir.
Hyalin kıkırdağın yaralanmalardan sonraki iyileşme kapasitesi sınırlıdır. Bu sınırlı damar ve sinir ağından kaynaklanır. Bu rejenerasyon yetersizliği ilerde osteoartrite bile yol açabilir. Fibrokartilaj yapıda da menisküs ve labrum yaralanmaları olabilir. Çoğu yaralanma akuttur ve iyileşme düzeyleri kanlanma düzeylerine bağlıdır. Mesela menisküsün dışı kanlanma açısından iyi durumdayken merkeze doğru kanlanması azalır. Bu yüzden merkezinde oluşan yaralanmaların iyileşme potansiyeli düşüktür.
Kaslar
Kaslar vücut ağırlığımızın büyük bir kısmını oluşturan yapılardır. Kasın yapısında miyofibriller ve protein yapıda filamentler bulunur. Kapillerler fibrillerin etrafını sarar ve bu sayede beslenme sağlanır.
Kas yaralanmaları genellikle iki şekilde ortaya çıkar: gerilme rüptürleri (strainler) ve kontüzyonla (ezilme) sonuçlanan direkt travmalar. Ek olarak, bazen özellikle eksentirik antrenmalar sonrasında aşırı yüklenmeye bağlı olarak bazı ağrılı sendromlar ortaya çıkabilir. Buna gecikmiş kas ağrısı sendromu denir. Hücre seviyesinde yaralanmalardır ve yaygın ağrıya sebep olur. Tonus artışı, şişlik, ağrı ve hareket kısıtlılığı ile karakterizedir.
Strainler, genellikle eksentirik kasılmalar sonucunda oluşur. Muskulotendinöz bileşke ve etrafında yaralanma oluşur. Hamstringler, gastrocnemius, biceps brachii ve rectus femoris gibi biartriküler kaslar daha çok yaralanır.
Kontüzyonlar genellikle quadricepste meydana gelir. Tek ve yüksek enerjili travmalara maruz kalınması sonucu kastaki doku bütünlüğü bozulur. Bu yüzden hematom oluşur. Bu hematom intermusküler ya da intramusküler olabilir. İntramusküler hematomlar lokal ve palpe edilebilirdir. İyileşmesi zordur, damar ve sinir sistemi olumsuz etkilenebilir. Kompartman basıncının 30mmHg’dan fazla olduğu durumlarda fasyatomi yapılır. İhmal edilirse kompartman sendromu veya miyositis ossifikans gibi kötü tablolara yol açabilir. İntermusküler hematom ise fasya içinde meydana gelen kanamalardır. Hematom kas hareketi ve yer çekimi ile yer değiştirebilir.
Grade 1 (Mild): Az sayıda lif yaralanmıştır. Güç veya ROM kaybı yoktur. Ağrı lokalizedir. Ödem ve kanama minimaldir. Dirençli harekette ağrı vardır fakat germe ağrısızdır.
Grade 2(Moderate): Birkaç lif yaralanmıştır. Akut ve belirgin ağrıya şişlik eşlik eder. Hematom ve ödem oluşur. Güç azalmıştır ve hareket ağrıyla sınırlıdır.
Grade 3 (Severe): Kas bütünlüğünü kaybetmiştir. Ciddi derecede ağrı, şişlik, ve fonksiyon kaybı vardır.
AKUT YARALANMALARA MÜDAHALE- PRICE/ POLICE/ PEACE AND LOVE PRENSİBİ
Akut yaralanmalar spor ya da egzersiz sırasında aniden oluşup vücuttaki doku bütünlüğünü kısmen ya da total olarak bozan, kanamalara, inflamasyona ve nörolojik hasarlara sebep olabilen yaralanmalardır. Vücut buna anında ağrı, şişlik, hareket kaybı olarak cevap verir. En belirgin akut yaralanmalar, (kas, ligaman, tendon ya da kemik fark etmeden) travmadan sonra kanama ile karakterizedir. Tedavinin amacı yumuşak doku yaralanmasının kanamasını durdurmak, ağrıyı azaltmak ve iyileşme koşullarınına yardımcı olmaktır. Akut yaralanmadan sonra kanamayı azaltmak için kullanılan yönteme geleneksel olarak ICE terapi denir. Ice (soğutma), Compression (bir bandajla), Elevation (yaralanmış uzvu). Bu açılım PRICE olarak genişletilmiştir. P, Protection (koruma) ve R Rest’e karşılık gelmektedir. Yakın zamanda Rest, Optimal Loading (optimal yüklenme) olarak güncellenmiştir. Çünkü Rest inaktivite anlamına gelirken sınırlı aktivite rehabilitasyona yardımcı olur. Bu yüzden PRICE prensibi yerini POLICE prensibine bırakmıştır. Bilinmelidir ki tedavi yaralanma oluştuktan sonra olabildiğince çabuk başlamalıdır. Soğutma kanama ve şişliği kontrol altına alarak teşhis koymayı kolaştırır. Tedavi en az iki gün devam etmelidir.
Protection ve Rest / Optimal Loading
Protection’ın amacı ekstra hasar riskini minimuma indirerek kanamayı ve hasarı kontrol altına almaktır. Dinlenme göreceli bir kavramdır. Akut yaralanmalarda, herhangi bir ani aktivite daha fazla kanamayı uyarabilir. Ancak, hemen akut aşamadan sonra amaç, optimal şiddette harekete başlamak ve doku hasarı olmadan fonksiyonu yeniden kazanmaktır. Kas çok vaskülerdir ve kasılma daha fazla kanamayı hızlandırabilir. Ayak bileği veya dizdeki bağlar gibi bağlar daha az vaskülerdir. Koltuk değnekleri ağırlık aktarımı azaltarak ve daha fazla kas aktivitesi sağlamaya yardımcı olabilir. Erken mobilizasyon ve hızlandırılmış rehabilitasyon, özellikle ligaman yaralanmaları için etkilidir.
Cold Tedavisi (Ice)
Sistematik incelemelerden elde edilen en son yüksek kaliteli kanıtlar 2 saate kadar aralıklı olarak 10 dakikalık buz (0 ° C'de eriyen su eritilir) uygulanmasını önerir ve bu tedavi en çok yaralanmadan sonraki 48 saat içinde etkilidir. Potansiyel faydalar arasında vazokonstriksiyonla kanamanın sınırlandırılması, şişliğin azaltılması, inflamasyonun sınırlandırılması, yerel dokuların metabolizmasının yavaşlatılması, böylece hipoksik hasarın azaltılması, lokal anestezik etki ve ağrı azalması ve lokal kas spazmının inhibisyonu bulunur. Oyun alanında buz kullanılırsa, nöromüsküler kontrol üzerindeki etkiler muhtemelen daha fazla yaralanma veya yeniden yaralanma riskini artırabilir. Buz, dolaşım bozukluğu olduğunda dikkatli kullanılmalı ve sinir veya cilt hasarı varsa kullanılmamalıdır. Buz doğrudan uygulanırsa cildi yakabilir ve ağrıyı arttırırsa kullanılmamalıdır.
Compression Tedavisi
Compression yumuşak doku yaralanmalarının ayrılmaz bir parçasıdır. Hematomun büyümesini engelleyen en önemli girişimdir. Direnci arttırarak, lokal kompresyon travmayı takiben kan ekstravazasyonunu azaltır ve büyük kan kaybının olmaması kanamayı ve şişmeyi azaltabilir. Sıkıştırma mantığının çoğu derin ven trombozu (DVT) profilaksisi ve lenfödem yönetimi ile ilgili araştırmalardan çıkarılmıştır ve çok az orijinal araştırma vardır. Bu alandaki birkaç klinik çalışmadan biri, kompresyonun eksantrik egzersizi takiben kreatin kinaz yüksekliğini azalttığını ve hareket kaybını önlediğini, algılanan ağrıyı azalttığını, şişmeyi azalttığını ve kuvvet üretiminin iyileşmesini desteklediğini gösterdi. Dinamik eklemlere kompresyon uygulamak zordur, ancak daha yakın zamanda, bir eklemin şekline göre kalıplanan özel olarak tasarlanmış sıkıştırma manşetleri kullanıma sunulmuştur.
Elevation (Yükseltme)
Elevasyon, yerçekimi etkisinin kan akışını ve şişmeyi azaltabileceği ilkesine dayanır. Elevasyon kaçınılmaz olarak hareketsizlik gerektirir ve sadece distal eklemlerde yararlıdır.
Yumuşak doku hasarından kurtulmada erken rehabilitasyon giderek daha önemli hale gelmiştir ve dinlenme üzerine daha az vurgu yapılmaktadır. Progresif mekanik yüklemenin, kolajen dokunun gücünü ve morfolojik özelliklerini geri kazanma olasılığı daha yüksektir. Gerçekten de, akut ayak bileği zorlanması ve ayak bileği burkulmasının, genellikle harici bir destekle erken ağırlık taşımayı içeren fonksiyonel rehabilitasyonundan sonra, hızlandırılmış rehabilitasyon ile erken mobilizasyon, çoğu burkulma şiddeti türü için hareketsizleştirmeden daha iyidir. Fonksiyonel rehabilitasyon iyileşmeyi (bir tür mekanoterapiyi) teşvik eder, böylece mekanik yükleme doku yapısal değişikliğini destekleyen hücresel tepkilere neden olur. Zor olan, doku iyileşmesi sırasında loading ve unloading arasındaki dengeyi bulmaktır. Optimum Yükleme, erken iyileşmeyi teşvik etmek için erken aktivite anlamına gelir.
Yumuşak Doku Yaralanmalarının PEACE VE LOVE’a İhtiyacı Var
PEACE AND LOVE iyileşmeyi artırmak için hastaları eğitmenin ve psikososyal faktörleri ele almanın önemini ortaya koymaktadır. Anti inflamatuarlar ağrı ve fonksiyon üzerinde faydalar gösterirken, harflerimiz optimum doku onarımı üzerindeki potansiyel zararlı etkilerini işaretler.
P- Protection (Koruma): Kanamayı en aza indirmek, yaralı liflerin gerilmesini önlemek ve yaralanmayı ağırlaştırma riskini azaltmak için hareketi 1-3 gün boyunca kesin veya kısıtlayın. Uzun süreli dinlenme doku gücünü ve kalitesini tehlikeye atabileceğinden, dinlenme en aza indirilmelidir.
E- Elevation(Yükseltme): Dokulardan interstisyel sıvı akışını teşvik etmek için uzuvu kalpten daha yükseğe kaldırın.
A- Avoid (Anti-inflamatuarlardan kaçının): Çeşitli inflamasyon aşamaları hasarlı yumuşak dokuların onarımına yardımcı olur. Bu nedenle, ilaçları kullanarak iltihabı inhibe etmek uzun süreli doku iyileşmesini olumsuz yönde etkileyebilir.
C- Compression (Kompresyon): Bantlama veya bandaj kullanarak eklem içi ödemi ve doku kanamasını sınırlamaya yardımcı olur.
E- Education (Eğitim): Terapistler, hastaları iyileşmeye aktif bir yaklaşımın yararları konusunda eğitmelidir.
İlk günler geçtikten sonra yumuşak dokuların LOVE’a ihtiyacı vardır.
L- Load (Yüklenme): Hareket ve egzersiz ile aktif bir yaklaşım kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları olan hastaların çoğuna yarar sağlar. Mekanik stres erken eklenmeli ve semptomlar izin verir vermez normal faaliyetlere devam edilmelidir. Ağrıyı şiddetlendirmeden optimum yükleme, onarımı, yeniden modellenmeyi teşvik eder, doku toleransını ve tendon, kas ve bağların kapasitesini mekanotransdüksiyon yoluyla güçlendirir.
O- Optimism (İyimserlik): İyimser hasta beklentileri daha iyi sonuçlara ve prognoza yol açar. Felaket, depresyon, ve korku gibi psikolojik faktörler iyileşmenin önündeki engellerdir.
V- Vascularisation (Damarlanma): Kardiyovasküler aktivite kas-iskelet sistemi yaralanmalarının tedavisinde temel taşı temsil eder. Doz konusunda araştırmalara ihtiyaç duyulurken, motivasyonu artırmak ve yaralı yapılara kan akışını arttırmak için yaralanmadan birkaç gün sonra ağrısız aerobik egzersize başlanmalıdır. Erken mobilizasyon ve aerobik egzersiz, fiziksel fonksiyonu iyileştirir, işe geri dönüşü destekler ve kas-iskelet sistemi rahatsızlığı olan kişilerde ağrı kesici ilaç ihtiyacını azaltır.
E- Exercise (Egzersiz): Egzersizler yaralanma sonrası erken hareket kabiliyeti, güç ve propriyosepsiyonu düzeltmeye yardımcı olur. İyileşmenin subakut fazı sırasında optimal onarım sağlamak için ağrıdan kaçınılmalı ve ağrı egzersiz ilerlemeleri için bir rehber olarak kullanılmalıdır.
OVERUSE YARALANMALARINA MÜDAHELE- LOADING PATERNİNİ DEĞİŞTİRME
Aşırı kullanım yaralanmaları spordaki tüm yaralanmaların yaklaşık% 30-50'sini oluşturur. Sporcular, büyük antrenman yükleri (sıklık, süre ve yoğunluk bakımından) üstlendikleri ve antrenmanın tekrarlayıcı olabileceği (uzun mesafeli koşu, bisiklet ve kros kayağı gibi) dayanıklılık sporlarında özellikle savunmasızdır. Aşırı yaralanma, aynı hareketin antrenman ve yarışmada (örneğin tenis, golf, cirit, beyzbol, voleybol) defalarca tekrarlandığı teknik sporlarda ve takım sporlarında da bir sorundur. Tekrarlayan hareket, tartışılmış, lokal doku aşırı yüklenmesine ve muhtemelen mikro rüptüre neden olabilir. Bu mikro rüptürün iyileşmesi için zaman gerekir, ancak iyileşme için yeterli zaman olmadan yaralanma ilerler.
Aşırı kullanımda, akut hasarın aksine, iyi tanımlanmış bir travmatik olay yoktur. Presipitan faktör, genellikle antrenman yükünde (şiddet veya frekans) hızlı artış olan akut bir aşırı yüklenmedir. Tedavi sadece yaralanmayı yönetmekle ilgili değildir, aynı zamanda yaralanmanın gelişimine katkıda bulunan risk faktörlerini de ele almak önemlidir. Bu risk faktörleri dahili veya harici faktörler olarak kategorize edilebilir. Bu faktörlerin, nasıl etkileştiklerinin ve yaralanmanın gelişimine göreceli katkılarının tam olarak anlaşılması, sporcunun ve antrenörün soruna neyin neden olduğunu anlamasını, eğitimi değiştirmesini ve gelecekte ortadan kaldırmasını sağlar. Tedavinin başarılı olması için yükleme düzeninin değiştirilmesi gerekir.
KAYNAKÇA
o Järvinen, T. A., Järvinen, T. L., Kääriäinen, M., Äärimaa, V., Vaittinen, S., Kalimo, H., & Järvinen, M. (2007). Muscle injuries: optimising recovery. Best Practice & Research Clinical Rheumatology, 21(2), 317-331.
o Engebretsen, L., Laprade, R., McCrory, P., & Meeuwisse, W. (2012). The IOC manual of sports injuries: an illustrated guide to the management of injuries in physical activity. John Wiley & Sons
o Dubois, B., & Esculier, J. F. (2020). Soft-tissue injuries simply need PEACE and LOVE.
o Ueblacker, P., Haensel, L., & Mueller-Wohlfahrt, H. W. (2016). Treatment of muscle injuries in football. Journal of sports sciences, 34(24), 2329-2337.
o Bleakley, C. M., Glasgow, P., & MacAuley, D. C. (2012). PRICE needs updating, should we call the POLICE?.