02-11-2023, 06:25 PM
DOĞAL AFETLERDE FİZYOTERAPİSTLERİN ROLLERİ
Afetler Türkiye'de ve dünyada önemli halk sağlığı sorunlarına yol açmaktadırlar. Tüm afetler genel olarak beş dönemde incelenir. Bunlar; sessiz dönem, alarm dönemi, izolasyon dönemi, dış yardım dönemi ve rehabilitasyon dönemidir.
Afetlerle başa çıkmanın, afete bağlı ölümleri, sakatlanmaları, yaralanmaları ve ekonomik kayıpları azaltmadaki en etkili yöntemin sessiz dönemdeki eğitimle, toplumun afetten korunmasını, korunma gerçekleşmediği zaman ise toplumun hazırlığını artırarak ve rehabilitasyon alanında yeterli bilgi donanımı ile en üst düzeyde afet yanıtının verilmesini sağlamaktır. Doğal afetlerin, afete uğramış ülkelerde yaşayan insanlar üzerinde çok büyük ve uzun vadeli etkileri vardır.
Bir afetten kaynaklanan birçok sağlık durumunu anlamak için fizyoterapistlerin verdiği hizmetler acil durum hazırlığı, afet müdahalesi ve iyileşme için önemli bir bileşen olabilir.
Deprem gibi doğal afetlerin maddi manevi birçok etkisi bulunmaktadır. Bu etkinin engellilik ve rehabilitasyon üzerindeki yansımaları da göz ardı edilemeyecek kadar büyük olmaktadır. Yaşanan felaketin tramvatik yönü omurilik yaralanması, kafa travmaları, amputasyonlar gibi birçok problemi de beraberinde getirmektedir. Bunların tedavisi ve önlenmesi için de akıllara ilk olarak fizik tedavi programları ve fizyoterapistler geldiği ise bir gerçektir.
Bu çerçevede fizyoterapistlerin bir felakete en iyi nasıl destek verebileceği konusu detaylı düşünülmesi gereken bir durum haline gelmektedir.
Rehabilitasyon; afet sonrası müdahalenin uzun vadedeki önemli bir sonucu olduğundan fizyoterapinin desteklenmesi ve bu tarz afetlerde birincil yardım olarak görülmesi oldukça önem taşımaktadır.
Yaşanan travma az önce de saydığımız birçok problemi beraberinde getirmekte bu da fizyoterapistlere olan talebi artırmaktadır.
Yapılan araştırmalar, rehabilitasyon sağlayıcılarının yetersizliği ya da sınırlılığının yakın gelecekte yalnızca engelliliği değil ölüm oranlarını da etkilediğini göstermektedir.
Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda bu gibi doğal afetlerde fizik tedavi alanının zorunlu bir alan olduğunu ve fizyoterapistlerin öneminin oldukça büyük olduğunu unutmamak gerekmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü'nün Rehabilitasyon için Minimal Teknik Standartları ve Önerileri tarafından tanımlandığı gibi omurilik yaralanması,amputasyon,travmatik beyin hasarı, kırıklar, yanıklar ve periferik sinir yaralanması gibi yaralanmalara yönelik müdahaleler sağlamaktadırlar.
Fizyoterapistler afet sonrası dönemde tedavi ekibine hızlı ve koordineli şekilde dahil edilirse yaşanılacak olan ekipman azlığı ya da yetersizliğine karşı;yoğun bakım yataklarını boşaltabilecek veya talep çok fazla olduğunda hastaların ventilatör gibi ekipman ihtiyacını azaltabilecek müdahaleler sağlayabilirler.
Buna ek olarak, hareketlilik konusunda uzman olduklarından; örneğin yardımcı cihazlar kullanan veya bir yerden başka bir yere taşınmak için yardıma ihtiyaç duyan engelliler veya yaşlı yetişkinler gibi tahliye ve yer değiştirme tesislerine geçiş sırasında erişilebilirlik zorluklarını profesyonel bir şekilde ele alabilirler. Ayrıca doğal afet sonrası bölgedeki acil durum çalışanlarına uygulanan ortopedik sorunların önlenmesi ve yönetimini ele alabilmeleri açısından değerlidir.
APTA House of Delegates 2018 yılında fizyoterapistlerin afet yönetiminde rollerinin önemli olduğunu kabul ederek ;Amerikan Fizik Tedavi Derneği'nin afete hazırlık, müdahale, yardım ve iyileştirmede fizyoterapistin ve fizyoterapist asistanının profesyonel rollerini belirlemek için afet yönetim kurumlarıyla ilişki kurması ve işbirliği yapması gerektiğini; ayrıca afet sırası ve sonrası aşamada fizyoterapistlerin uygun şekilde kullanılabilmesi için afetleri inceleyen ve yöneten kuruluşlara rollerinin teşvik etmesi gerektiğini bildirdi.
Fizyoterapistler Sürece Nasıl Dahil Olabilir ve Destek Verebilir?
Rehabilitasyon alanında fizyoterapistlerin afet yönetimi ve afet politikası planlamalarına dahil olması gerekir. Bunun için, fizyoterapistlerin, bir afetle karşılaşıldığında ilk müdahale eden kişiler olarak görev yapabilmeleri ve mümkün olan en yüksek sağlık seviyesine ulaşabilmeleri için etkilenmiş kişilerin rehabilitasyonuna yardım edebilmeleri bakımından duyarlılıklarını artırmak gerekir.
Rehabilitasyon; kişinin kalıcı veya geçici yetersizliklerinin, hastalığının, kaybedilmiş bazen de limitlenmiş olan fonksiyonel kapasitesinin belirlenerek tedavi edilmesi, psikososyal ve mesleki yönden de desteklenerek günlük yaşamda bağımsız duruma getirilmesini sağlamaktır. Aktif bir süreç olan rehabilitasyon, patolojiye karşın fonksiyonun düzeltilmesi, patolojinin minimuma indirilmesi veya kaldırılması, hastanın tekrar aile ve toplum yaşantısına uyum gösterecek düzeye getirilmesidir. Burada ekip çalışmasının önemi büyüktür.
Günümüzde, fizyoterapistler hareket ve fonksiyonun çeşitli nedenlerle tehdit edildiği bütün durumlarda bağımsız hareket ve sağlıkla ilgili yaşam kalitesinin arttırılmasında her geçen gün sayıları artan yaklaşımlarla hizmet vermektedirler. Literatürde fizyoterapistlerin afet müdahalelerindeki mevcut görev ve rollerinden fazla potansiyel görev ve rollerinden bahsedilmektedir . Fizyoterapistler, afetler sırasında triaj, akut ortopedik travmaya müdahale, yara bakımı, hem acil durumlarda hem de hastanede solunum fizyoterapisi konularında önemli roller üstlenmektedirler.
Fizyoterapistlerin, solunum problemleri, yanıklar ve kritik durumdaki yaralılar ve ortopedik durumlar ile kas ve iskelet sistemi yaralanmaları da dahil olmak üzere, afet müdahalelerinde yaygın olarak görülen çeşitli yaralı türlerinin tedavilerinde yer alması gerektiği belirtilmektedir. Akut yaralara sahip kişilerin değerlendirilmesi ve tedavisi, triaj, sinir ve kas-iskelet sistemi şikayetlerinin tedavisi, kardiyorespiratuar destek, yanık ve ilk yardım; acil durum evresinden sonra hastaların kronik disfonksiyonlarının giderilmesi konularının, fizyoterapistlerin becerilerini en fazla kullanılabilecekleri alanlardır. Ayrıca, fizyoterapistler, işlevsel ve bütünsel bir denge sağlayarak hasta bakımında önemli roller üstlenerek, iş yükünü hafifletebilirler.
Fizyoterapistler afet sonrası ortopedik rehabilitasyon, nörolojik rehabilitasyon, kardiyopulmoner rehabilitasyon, el cerrahi rehabilitasyonu, protez-ortez ve biyomekanik, yanık rehabilitasyonu gibi özelleşmiş alanlarda, etkilenen kişilere rehabilitasyon hizmeti verebilirler. Ayrıca fizyoterapistler; fiziksel uygunluk, Yoga, Pilates, vücut tanıma (body awareness) ve gevşeme eğitimi gibi programlarla afetzedenin kendi vücuduna ve benliğine yabancılaşmasını önlemede, vücudunu yeniden tanınmasını sağlamada, sosyal aktivitelerin restorasyonuyla kişinin toplumdaki üstleneceği rolleri yerine getirmede ve cesaretlendirmede katkı sağlayabilirler.
Gerek tsunami, gerek deprem felaketlerinden, gerekse de biyolojik afetlerden etkilenen kişilerin çoğunda, fizyoterapistlerin etkin ve etkili bir şekilde müdahale etme konusunda uzmanlığa sahip olduğu, kas-iskelet sistemi yaralanmaları, solunumla ilgili sorunlar ve/veya yanıklar görülmektedir. Afet mağdurlarının yaygın olarak karşılaştığı ikincil sorunlar, pnömoni de dahil olmak üzere solunum problemleri, amputasyon ve devam eden birincil yaralanmalardan ortaya çıkan komplikasyonlardır. Fizyoterapistler bu sorunların çoğunu tespit edebilecek, müdahale edebilecek ve mağdurların, WHO tarafından belirlenen Uluslararası İşlevsellik, Engellilik ve Sağlık Sınıflandırmaları (ICF) modeline göre mümkün olan en yüksek düzeyde sağlığa kavuşabilmelerini sağlamak için gereken rehabilitasyona önderlik edebilecek becerilere sahiptirler.
Fizyoterapistlerin, afet sonrası devam eden yönetimin altyapısının bir bölümü olarak mesleki hizmetlerin koordine olmasını sağlamak için uluslararası olarak tanınan birimlerle/ sivil toplum örgütleri ile bağlantı içerisinde olması gerekir.
Fiziksel yaralanmaları olan afet mağdurlarına önce civardaki hastanelerde veya afet kurtarma/yardım timlerinin ve/veya yerel veya uluslararası yardım örgütlerinin kurduğu geçici tertibatlarda müdahalede bulunulabilir. Ancak bu kişilerin, hayatlarını yeniden kurmak için evlerine dönüşleri dogal afetlerden etkilenen bireyler için çok önemlidir. Bu nedenle, sosyal rehabilitasyon hizmetlerinin bir parçası olarak fizyoterapi hizmetlerinin devam etmesi gerekir.
Fizyoterapistlerin toplumun afetten korunmasını ve toplumsal bilinci artırarak, en üst düzeyde acil afet yanıtının verilmesini sağlamada, yaralanma ve özürlülük durumlarında etkilenen insanların rehabilitasyonu ve topluma yeniden kazandırılmalarında, afet yönetimi ve organizasyonları ile birlikte sosyal politikalar ve çözüm önerileri üretmede aktif rol almalarının ülkemiz için büyük yararlar sağlayacağı düşünülmektedir.
Amaç, insan ve toplum yaşamını kolaylaştırmak, iyileştirmek, refah düzeyini arttırmaktır.
Hedef, toplumun duyarlılık bilincini arttırmak, yaratıcılığını, akılcı düşünme gücünü, doğal yeteneklerini ve becerilerini geliştirmesini sağlamaktır.
Bir felakete müdahale etmek istiyorsanız, önce yerel acil durum yönetim kurumlarıyla ilişki kurmalısınız.
Afet müdahalesinde uzmanlaşmış yerleşik bir organizasyonun rehberliği ve koordinasyonu olmadan bir afet bölgesine tek başınıza gitmenizi önermiyoruz. Bunu yapmak, kişisel zarar görme riskinizi artıracak, mevcut müdahale ekiplerinin üzerindeki yükü artıracak ve potansiyel olarak zaten gergin olan topluluklara daha fazla zarar verebilecektir.
Bir felakete müdahale etmek, hazırlıklı olduğunuz iyi düşünülmüş bir eylem olmalıdır. Ayrıca, rolünüzün şehir çapında uygulama kapsamında faaliyet gösteren lisanslı bir sağlık uzmanı olarak mı yoksa önceden belirlenmiş belirli bir rolü olmayan bir gönüllü olarak mı faaliyet gösterdiğini açıklığa kavuşturmalısınız.
Doğal Afetlerde Kendimizi Nasıl Analiz Edelim?
Fizyoterapistler deprem bölgesine gitmeden önce yardım etmek istiyorsa;
Bağış yapabilir, afet yardım kuruluşlarını destekleyebilir ya da afet bölgesine gitmeden yardım etmenin yollarını düşünebilir. Buna ek olarak ihtiyaç olduğunu düşünüp acele ile yola çıkmamalıdır.
Herhangi bir afet olayı gelmeden müdahale etme arzusu göz önünde bulundurabilir ve becerilerini ve deneyimini uygun şekilde geliştirebilir.
Fizyoterapistler deprem sonrası yardım etmek istiyor ise şunları düşünmelidir;
Deprem gibi doğal afet yaşanılan bölgenin güncel durumu
Bölgedeki afetin şiddeti ve oluşturduğu hasarın durumu
Afet bölgesinin coğrafi koşullarına hakimiyet
Afet bölgesinin diline hakimiyet
Kaynakları kısıtlı olan ortamda çözüm odaklı klinik becerileri kullanma (elektrik,su gibi insani ihtiyaçların bulunmadığı ve yeteri ekipmanın olmadığı ortamlar)
Afet sırasında:Müdahale ve Kurtarma
Tüm kurtarma çabalarında yol gösterici ilke olan "daha iyi yeniden inşa et", afet bölgesinden ayrıldıktan sonra bireyler için sürdürülebilir bir ortam yaratmak anlamına gelmektedir. Bunu etkili bir şekilde yapmak için, hem bireyler hem de topluluklar için bakımın tamamlanması ve uygun takip ile yerel fizyoterapistler ve diğer sağlık hizmeti kuruluşları ile bağlantı kurulması gerekir. Bu kuruluşlar,ülkede hangi hizmetlerin mevcut olduğunu en iyi bilecek kişilerden oluşmaktadır. Olan durumu daha iyi hale getirmek,yerel fizyoterapistler ve diğer rehabilitasyon profesyonelleri toplum temelli rehabilitasyon koordinatörleri ve resmi olmayan rehabilitasyon hizmet verenleri ile iletişime geçebilirler.
Doğal Afetler Sonrasında Neden Rehabilitasyon Hizmeti Sağlanmalıdır?
Buraya kadar belitildiği üzere doğal afetler önemli sayıda ciddi,sakat bırakan yaralanmalara neden olabilir,bu da bir halk sağlığı acil durumuyla sonuçlanır ve dış yardım gerektirir. Bununla birlikte, afetten etkilenen bölgelerde tıbbi rehabilitasyon hizmetleri genellikle zayıf bir şekilde geliştirildiğinden ve müdahale ekipleri tarafından yüksek öncelik verilmediğinden, fizyoterapi hiizmeti küresel afet planlaması ve müdahalesinde yeterince vurgulanmamıştır. Fizyoterapi hizmetlerinin acil durum afet müdahalesine daha fazla entegre edilmesi için tavsiyeler verilmektedir.
Sakat bırakan yaralanmaların tıbbi komplikasyonları, uzun süreli sakatlık ve birey ve toplum için diğer önemli, olumsuz sonuçlardır. Her ne kadar ani acil afet müdahalesi sırasında fizyoterapistin katılımı, yeni başlayan travmatik sakat bırakan yaralanmaların daha optimal yönetimi ile sonuçlanacak olsa da fizyoterapistlerin rolünün tanınması ve uluslararası afet müdahalesine katılımı yaygın değildir. Ayrıca, doğal afetler çoğunlukla, dünyanın rehabilitasyon hizmetlerinin az gelişmiş olduğu veya hiç olmadığı düşük kaynaklı bölgelerde meydana gelmektedir.
SCI, Ekstremite Amputasyonu ve TBI Vaka Çalışmaları SCI, karmaşık tıbbi yönetimi ve ihtiyaç gereksinimleri nedeniyle engelliliğe neden olan durumun prototipi olarak kabul edilir; yine de, SCI hastalar “bir depremde yaralanan tüm hastalar arasında en çok ihmal edilenlerdir. Yeni edinilmiş SCI'li bir kişinin, yaralanmanın kötüleşmesini en aza indirmek için özel nakil ve nakil protokolleri yoluyla afet bölgesinden erken, koordineli tahliyeye ihtiyacı vardır. Fizyoterapist olmadan SCI yönetimi, yanlış ilk değerlendirme, güvenli olmayan tahliye, uzun süreli hastaneye yatış ve uzun vadeli prognoz için gerçekçi olmayan danışmanlık ile sonuçlanabilir. Ek olumsuz sonuçlar arasında yetersiz hasta ve bakıcı eğitimi, yetersiz ağrı yönetimi, uygunsuz hareket yardımcılarının reçetelenmesi ve hatta taburcu olduktan sonra idrar yolu enfeksiyonları ve basınç ülserleri gibi tedavi edilmeyen komplikasyonlardan ölüm sayılabilir.
KAYNAKÇA
Erden, Zafer. "Afetlerde Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Yaklaşımları." Ergoterapi ve Rehabilitasyon Dergisi 1.2 (2013): 78-82.
Rathore, Farooq A., et al. "Medical rehabilitation after natural disasters: why, when, and how?." Archives of Physical Medicine and Rehabilitation 93.10 (2012): 1875-1881.
Nixon, Stephanie A et al. “The role of physical therapists in natural disasters: what can we learn from the earthquake in haiti?.” Physiotherapy Canada. Physiotherapie Canada vol. 62,3 (2010): 167-71. doi:10.3138/physio.62.3.167
Afetler Türkiye'de ve dünyada önemli halk sağlığı sorunlarına yol açmaktadırlar. Tüm afetler genel olarak beş dönemde incelenir. Bunlar; sessiz dönem, alarm dönemi, izolasyon dönemi, dış yardım dönemi ve rehabilitasyon dönemidir.
Afetlerle başa çıkmanın, afete bağlı ölümleri, sakatlanmaları, yaralanmaları ve ekonomik kayıpları azaltmadaki en etkili yöntemin sessiz dönemdeki eğitimle, toplumun afetten korunmasını, korunma gerçekleşmediği zaman ise toplumun hazırlığını artırarak ve rehabilitasyon alanında yeterli bilgi donanımı ile en üst düzeyde afet yanıtının verilmesini sağlamaktır. Doğal afetlerin, afete uğramış ülkelerde yaşayan insanlar üzerinde çok büyük ve uzun vadeli etkileri vardır.
Bir afetten kaynaklanan birçok sağlık durumunu anlamak için fizyoterapistlerin verdiği hizmetler acil durum hazırlığı, afet müdahalesi ve iyileşme için önemli bir bileşen olabilir.
Deprem gibi doğal afetlerin maddi manevi birçok etkisi bulunmaktadır. Bu etkinin engellilik ve rehabilitasyon üzerindeki yansımaları da göz ardı edilemeyecek kadar büyük olmaktadır. Yaşanan felaketin tramvatik yönü omurilik yaralanması, kafa travmaları, amputasyonlar gibi birçok problemi de beraberinde getirmektedir. Bunların tedavisi ve önlenmesi için de akıllara ilk olarak fizik tedavi programları ve fizyoterapistler geldiği ise bir gerçektir.
Bu çerçevede fizyoterapistlerin bir felakete en iyi nasıl destek verebileceği konusu detaylı düşünülmesi gereken bir durum haline gelmektedir.
Rehabilitasyon; afet sonrası müdahalenin uzun vadedeki önemli bir sonucu olduğundan fizyoterapinin desteklenmesi ve bu tarz afetlerde birincil yardım olarak görülmesi oldukça önem taşımaktadır.
Yaşanan travma az önce de saydığımız birçok problemi beraberinde getirmekte bu da fizyoterapistlere olan talebi artırmaktadır.
Yapılan araştırmalar, rehabilitasyon sağlayıcılarının yetersizliği ya da sınırlılığının yakın gelecekte yalnızca engelliliği değil ölüm oranlarını da etkilediğini göstermektedir.
Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda bu gibi doğal afetlerde fizik tedavi alanının zorunlu bir alan olduğunu ve fizyoterapistlerin öneminin oldukça büyük olduğunu unutmamak gerekmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü'nün Rehabilitasyon için Minimal Teknik Standartları ve Önerileri tarafından tanımlandığı gibi omurilik yaralanması,amputasyon,travmatik beyin hasarı, kırıklar, yanıklar ve periferik sinir yaralanması gibi yaralanmalara yönelik müdahaleler sağlamaktadırlar.
Fizyoterapistler afet sonrası dönemde tedavi ekibine hızlı ve koordineli şekilde dahil edilirse yaşanılacak olan ekipman azlığı ya da yetersizliğine karşı;yoğun bakım yataklarını boşaltabilecek veya talep çok fazla olduğunda hastaların ventilatör gibi ekipman ihtiyacını azaltabilecek müdahaleler sağlayabilirler.
Buna ek olarak, hareketlilik konusunda uzman olduklarından; örneğin yardımcı cihazlar kullanan veya bir yerden başka bir yere taşınmak için yardıma ihtiyaç duyan engelliler veya yaşlı yetişkinler gibi tahliye ve yer değiştirme tesislerine geçiş sırasında erişilebilirlik zorluklarını profesyonel bir şekilde ele alabilirler. Ayrıca doğal afet sonrası bölgedeki acil durum çalışanlarına uygulanan ortopedik sorunların önlenmesi ve yönetimini ele alabilmeleri açısından değerlidir.
APTA House of Delegates 2018 yılında fizyoterapistlerin afet yönetiminde rollerinin önemli olduğunu kabul ederek ;Amerikan Fizik Tedavi Derneği'nin afete hazırlık, müdahale, yardım ve iyileştirmede fizyoterapistin ve fizyoterapist asistanının profesyonel rollerini belirlemek için afet yönetim kurumlarıyla ilişki kurması ve işbirliği yapması gerektiğini; ayrıca afet sırası ve sonrası aşamada fizyoterapistlerin uygun şekilde kullanılabilmesi için afetleri inceleyen ve yöneten kuruluşlara rollerinin teşvik etmesi gerektiğini bildirdi.
Fizyoterapistler Sürece Nasıl Dahil Olabilir ve Destek Verebilir?
Rehabilitasyon alanında fizyoterapistlerin afet yönetimi ve afet politikası planlamalarına dahil olması gerekir. Bunun için, fizyoterapistlerin, bir afetle karşılaşıldığında ilk müdahale eden kişiler olarak görev yapabilmeleri ve mümkün olan en yüksek sağlık seviyesine ulaşabilmeleri için etkilenmiş kişilerin rehabilitasyonuna yardım edebilmeleri bakımından duyarlılıklarını artırmak gerekir.
Rehabilitasyon; kişinin kalıcı veya geçici yetersizliklerinin, hastalığının, kaybedilmiş bazen de limitlenmiş olan fonksiyonel kapasitesinin belirlenerek tedavi edilmesi, psikososyal ve mesleki yönden de desteklenerek günlük yaşamda bağımsız duruma getirilmesini sağlamaktır. Aktif bir süreç olan rehabilitasyon, patolojiye karşın fonksiyonun düzeltilmesi, patolojinin minimuma indirilmesi veya kaldırılması, hastanın tekrar aile ve toplum yaşantısına uyum gösterecek düzeye getirilmesidir. Burada ekip çalışmasının önemi büyüktür.
Günümüzde, fizyoterapistler hareket ve fonksiyonun çeşitli nedenlerle tehdit edildiği bütün durumlarda bağımsız hareket ve sağlıkla ilgili yaşam kalitesinin arttırılmasında her geçen gün sayıları artan yaklaşımlarla hizmet vermektedirler. Literatürde fizyoterapistlerin afet müdahalelerindeki mevcut görev ve rollerinden fazla potansiyel görev ve rollerinden bahsedilmektedir . Fizyoterapistler, afetler sırasında triaj, akut ortopedik travmaya müdahale, yara bakımı, hem acil durumlarda hem de hastanede solunum fizyoterapisi konularında önemli roller üstlenmektedirler.
Fizyoterapistlerin, solunum problemleri, yanıklar ve kritik durumdaki yaralılar ve ortopedik durumlar ile kas ve iskelet sistemi yaralanmaları da dahil olmak üzere, afet müdahalelerinde yaygın olarak görülen çeşitli yaralı türlerinin tedavilerinde yer alması gerektiği belirtilmektedir. Akut yaralara sahip kişilerin değerlendirilmesi ve tedavisi, triaj, sinir ve kas-iskelet sistemi şikayetlerinin tedavisi, kardiyorespiratuar destek, yanık ve ilk yardım; acil durum evresinden sonra hastaların kronik disfonksiyonlarının giderilmesi konularının, fizyoterapistlerin becerilerini en fazla kullanılabilecekleri alanlardır. Ayrıca, fizyoterapistler, işlevsel ve bütünsel bir denge sağlayarak hasta bakımında önemli roller üstlenerek, iş yükünü hafifletebilirler.
Fizyoterapistler afet sonrası ortopedik rehabilitasyon, nörolojik rehabilitasyon, kardiyopulmoner rehabilitasyon, el cerrahi rehabilitasyonu, protez-ortez ve biyomekanik, yanık rehabilitasyonu gibi özelleşmiş alanlarda, etkilenen kişilere rehabilitasyon hizmeti verebilirler. Ayrıca fizyoterapistler; fiziksel uygunluk, Yoga, Pilates, vücut tanıma (body awareness) ve gevşeme eğitimi gibi programlarla afetzedenin kendi vücuduna ve benliğine yabancılaşmasını önlemede, vücudunu yeniden tanınmasını sağlamada, sosyal aktivitelerin restorasyonuyla kişinin toplumdaki üstleneceği rolleri yerine getirmede ve cesaretlendirmede katkı sağlayabilirler.
Gerek tsunami, gerek deprem felaketlerinden, gerekse de biyolojik afetlerden etkilenen kişilerin çoğunda, fizyoterapistlerin etkin ve etkili bir şekilde müdahale etme konusunda uzmanlığa sahip olduğu, kas-iskelet sistemi yaralanmaları, solunumla ilgili sorunlar ve/veya yanıklar görülmektedir. Afet mağdurlarının yaygın olarak karşılaştığı ikincil sorunlar, pnömoni de dahil olmak üzere solunum problemleri, amputasyon ve devam eden birincil yaralanmalardan ortaya çıkan komplikasyonlardır. Fizyoterapistler bu sorunların çoğunu tespit edebilecek, müdahale edebilecek ve mağdurların, WHO tarafından belirlenen Uluslararası İşlevsellik, Engellilik ve Sağlık Sınıflandırmaları (ICF) modeline göre mümkün olan en yüksek düzeyde sağlığa kavuşabilmelerini sağlamak için gereken rehabilitasyona önderlik edebilecek becerilere sahiptirler.
Fizyoterapistlerin, afet sonrası devam eden yönetimin altyapısının bir bölümü olarak mesleki hizmetlerin koordine olmasını sağlamak için uluslararası olarak tanınan birimlerle/ sivil toplum örgütleri ile bağlantı içerisinde olması gerekir.
Fiziksel yaralanmaları olan afet mağdurlarına önce civardaki hastanelerde veya afet kurtarma/yardım timlerinin ve/veya yerel veya uluslararası yardım örgütlerinin kurduğu geçici tertibatlarda müdahalede bulunulabilir. Ancak bu kişilerin, hayatlarını yeniden kurmak için evlerine dönüşleri dogal afetlerden etkilenen bireyler için çok önemlidir. Bu nedenle, sosyal rehabilitasyon hizmetlerinin bir parçası olarak fizyoterapi hizmetlerinin devam etmesi gerekir.
Fizyoterapistlerin toplumun afetten korunmasını ve toplumsal bilinci artırarak, en üst düzeyde acil afet yanıtının verilmesini sağlamada, yaralanma ve özürlülük durumlarında etkilenen insanların rehabilitasyonu ve topluma yeniden kazandırılmalarında, afet yönetimi ve organizasyonları ile birlikte sosyal politikalar ve çözüm önerileri üretmede aktif rol almalarının ülkemiz için büyük yararlar sağlayacağı düşünülmektedir.
Amaç, insan ve toplum yaşamını kolaylaştırmak, iyileştirmek, refah düzeyini arttırmaktır.
Hedef, toplumun duyarlılık bilincini arttırmak, yaratıcılığını, akılcı düşünme gücünü, doğal yeteneklerini ve becerilerini geliştirmesini sağlamaktır.
Bir felakete müdahale etmek istiyorsanız, önce yerel acil durum yönetim kurumlarıyla ilişki kurmalısınız.
Afet müdahalesinde uzmanlaşmış yerleşik bir organizasyonun rehberliği ve koordinasyonu olmadan bir afet bölgesine tek başınıza gitmenizi önermiyoruz. Bunu yapmak, kişisel zarar görme riskinizi artıracak, mevcut müdahale ekiplerinin üzerindeki yükü artıracak ve potansiyel olarak zaten gergin olan topluluklara daha fazla zarar verebilecektir.
Bir felakete müdahale etmek, hazırlıklı olduğunuz iyi düşünülmüş bir eylem olmalıdır. Ayrıca, rolünüzün şehir çapında uygulama kapsamında faaliyet gösteren lisanslı bir sağlık uzmanı olarak mı yoksa önceden belirlenmiş belirli bir rolü olmayan bir gönüllü olarak mı faaliyet gösterdiğini açıklığa kavuşturmalısınız.
Doğal Afetlerde Kendimizi Nasıl Analiz Edelim?
Fizyoterapistler deprem bölgesine gitmeden önce yardım etmek istiyorsa;
Bağış yapabilir, afet yardım kuruluşlarını destekleyebilir ya da afet bölgesine gitmeden yardım etmenin yollarını düşünebilir. Buna ek olarak ihtiyaç olduğunu düşünüp acele ile yola çıkmamalıdır.
Herhangi bir afet olayı gelmeden müdahale etme arzusu göz önünde bulundurabilir ve becerilerini ve deneyimini uygun şekilde geliştirebilir.
Fizyoterapistler deprem sonrası yardım etmek istiyor ise şunları düşünmelidir;
Deprem gibi doğal afet yaşanılan bölgenin güncel durumu
Bölgedeki afetin şiddeti ve oluşturduğu hasarın durumu
Afet bölgesinin coğrafi koşullarına hakimiyet
Afet bölgesinin diline hakimiyet
Kaynakları kısıtlı olan ortamda çözüm odaklı klinik becerileri kullanma (elektrik,su gibi insani ihtiyaçların bulunmadığı ve yeteri ekipmanın olmadığı ortamlar)
Afet sırasında:Müdahale ve Kurtarma
Tüm kurtarma çabalarında yol gösterici ilke olan "daha iyi yeniden inşa et", afet bölgesinden ayrıldıktan sonra bireyler için sürdürülebilir bir ortam yaratmak anlamına gelmektedir. Bunu etkili bir şekilde yapmak için, hem bireyler hem de topluluklar için bakımın tamamlanması ve uygun takip ile yerel fizyoterapistler ve diğer sağlık hizmeti kuruluşları ile bağlantı kurulması gerekir. Bu kuruluşlar,ülkede hangi hizmetlerin mevcut olduğunu en iyi bilecek kişilerden oluşmaktadır. Olan durumu daha iyi hale getirmek,yerel fizyoterapistler ve diğer rehabilitasyon profesyonelleri toplum temelli rehabilitasyon koordinatörleri ve resmi olmayan rehabilitasyon hizmet verenleri ile iletişime geçebilirler.
Doğal Afetler Sonrasında Neden Rehabilitasyon Hizmeti Sağlanmalıdır?
Buraya kadar belitildiği üzere doğal afetler önemli sayıda ciddi,sakat bırakan yaralanmalara neden olabilir,bu da bir halk sağlığı acil durumuyla sonuçlanır ve dış yardım gerektirir. Bununla birlikte, afetten etkilenen bölgelerde tıbbi rehabilitasyon hizmetleri genellikle zayıf bir şekilde geliştirildiğinden ve müdahale ekipleri tarafından yüksek öncelik verilmediğinden, fizyoterapi hiizmeti küresel afet planlaması ve müdahalesinde yeterince vurgulanmamıştır. Fizyoterapi hizmetlerinin acil durum afet müdahalesine daha fazla entegre edilmesi için tavsiyeler verilmektedir.
Sakat bırakan yaralanmaların tıbbi komplikasyonları, uzun süreli sakatlık ve birey ve toplum için diğer önemli, olumsuz sonuçlardır. Her ne kadar ani acil afet müdahalesi sırasında fizyoterapistin katılımı, yeni başlayan travmatik sakat bırakan yaralanmaların daha optimal yönetimi ile sonuçlanacak olsa da fizyoterapistlerin rolünün tanınması ve uluslararası afet müdahalesine katılımı yaygın değildir. Ayrıca, doğal afetler çoğunlukla, dünyanın rehabilitasyon hizmetlerinin az gelişmiş olduğu veya hiç olmadığı düşük kaynaklı bölgelerde meydana gelmektedir.
SCI, Ekstremite Amputasyonu ve TBI Vaka Çalışmaları SCI, karmaşık tıbbi yönetimi ve ihtiyaç gereksinimleri nedeniyle engelliliğe neden olan durumun prototipi olarak kabul edilir; yine de, SCI hastalar “bir depremde yaralanan tüm hastalar arasında en çok ihmal edilenlerdir. Yeni edinilmiş SCI'li bir kişinin, yaralanmanın kötüleşmesini en aza indirmek için özel nakil ve nakil protokolleri yoluyla afet bölgesinden erken, koordineli tahliyeye ihtiyacı vardır. Fizyoterapist olmadan SCI yönetimi, yanlış ilk değerlendirme, güvenli olmayan tahliye, uzun süreli hastaneye yatış ve uzun vadeli prognoz için gerçekçi olmayan danışmanlık ile sonuçlanabilir. Ek olumsuz sonuçlar arasında yetersiz hasta ve bakıcı eğitimi, yetersiz ağrı yönetimi, uygunsuz hareket yardımcılarının reçetelenmesi ve hatta taburcu olduktan sonra idrar yolu enfeksiyonları ve basınç ülserleri gibi tedavi edilmeyen komplikasyonlardan ölüm sayılabilir.
KAYNAKÇA
Erden, Zafer. "Afetlerde Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Yaklaşımları." Ergoterapi ve Rehabilitasyon Dergisi 1.2 (2013): 78-82.
Rathore, Farooq A., et al. "Medical rehabilitation after natural disasters: why, when, and how?." Archives of Physical Medicine and Rehabilitation 93.10 (2012): 1875-1881.
Nixon, Stephanie A et al. “The role of physical therapists in natural disasters: what can we learn from the earthquake in haiti?.” Physiotherapy Canada. Physiotherapie Canada vol. 62,3 (2010): 167-71. doi:10.3138/physio.62.3.167